4 Ekim 2016 Salı

ZAMAN SU GİBİ AKIP GİDİYOR


 
      Bir çoğumuzun düşüncesi son zamanlar da aynı,hem kendimiz hemde etrafımızda duyduğumuz söylemler "zaman ne kadar hızlı geçiyor ,hafta bir başlıyor bir bitiyor".Gerçekten de çok doğru bir bakmışız pazartesi,cuma arası göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor,hafta sonunu saymıyorum o zaten hep hızlı geçen bir kavramdı benim için:).

       Zaman kavramı neydi önce ona bir bakalım zaman,bir anı başka bir anla kıyasladığımızda ortaya çıkan algıdır aslında,tamamen algılayana bağlı göreceli bir kavramdır.Mesela önümüzden geçen ilk araçla ikinci aracı gördüğümüz an arasında bir süre olduğunu düşünür ve arada geçen süreye zaman deriz .İkinci aracı gördüğümüz anda ,ilk aracın bilgisini aklımızda bir bilgidir;o bilgiyi yaşadığımız anla kıyasladığımızda zaman algısını elde ederiz.Bu kıyaslamayı yapmasak zaman da olmayacak .

     Çok sevdiğimiz bir ortamda olduğumuzda geçirdiğimiz zaman bize çok az gelebilirken,sevmediğimiz ortamda geçirdiğimiz zaman çok uzun gelebilmektedir.Saate bakmasak yani günü 24 saate bölmemiş olsak aynı zaman için farklı sürelerden bahsedebilirdik belkide.

   Zaman ,algılayana bağlı göreceli bir kavramdır ancak günümüzde zamanın kısaldığı konusunda herkes aynı fikirdedir.Bu durum Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde haber verdiği bir olay olduğu gibi aynı zamanda bilimsel de bir gerçektir.Bir hadis de "kıyamet yaklaşınca zaman birbirine yaklaşacak.Bir sene bir ay gibi,bir ay bir hafta gibi,bir hafta bir cuma gibi,bir cuma kuru hurma yaprağının ateşte yanması gibi olacak"diye geçmektedir.

   Bilimsel gelişmeler de zamanın kısaldığını göstermektedir.Schuman  rezonansının artması ,küresel faktörler,dünyanın ağırlık merkezinin değişmesi ve diğer sebeplerden dolayıdünyanın dönüş hızı artıyor.Eskiden 24 saat olan bir gün bu hızla dahada kısalıyor.24 saat 16 saat gibi yaşanıyor.

                       Nedir peki bu Schumann rezonansı,dünyanın yüzeyi ve iyonosfer tabakası arasında 55km.lik bir boşluk bulunmaktadır ve bu boşluk rezonans özelliği taşımaktadır.(Rezonans,bir nesnenin en doğal olarak titreşmeyi istediği frekans olarak tanımlanabilir)Shuman rezonansı ilk defa 1952'de fizikçi Winfried Otto Schumann tarafından açıklanan,1957 de de Schuman ve Konig tarafından kanıtlanmış olan yeryüzü ile iyoosfer tabakası arasında meydana gelen doğal titreşime denir. Kısaca dünyanın zemin temel frekansı ya da nabzına verilen isimdir.Dünyanın zemin temel frekansı yada "kalp atışı"(Schumann Rezonansı,SR olarak adlandırılır)hızla artmaktadır.Coğrafi bölgelere göre değişkenlik göstremesine rağmen,onlarca yıldır toplam ölçüm7.8devir/saniye'yi göstermekteydi .Bu değerin sabit olduğu düşünülüyordu ve global askeri haberleşme sistemi bu frekans üzerine geliştirilmişti.Son raporlar,1980 den itibaren hızla artış göstermektedir.Bugün bu değer yaklaşık 11 devirdedir.Bu oran 13 devire ulaştığında duracaktır.Bilim bu oranın neden yükseldiğini yada yükselişe denen olanın ne olduğunu henüz bilemiyor.

      Biraz ürkütücü bir yazı oldu farkındayım ama bazı gerçekleri görmezden de gelemeyiz son zamanlarda merak ettiğim ve araştırdığım bu konuyu sizinle paylaşmak istedim 

  
    


    

   

2 yorum:

  1. Güzel ve ilginç bir konu. Araştırmanı bizimle paylaştığın için teşekkürler. Tedirgin olsak ta dünyanın kaderini değişteremeyeceğiz canım. Eline sağlık

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim güzel yorumunuz için

    YanıtlaSil